16,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Bircok kültür elestirmenine göre, günümüz insaninin en büyük trajedilerinden biri, duygularin ve manevi yasamin terapi ve kisisel gelisim sanayisi tarafindan pazarlanabilir ürünler haline getirilmis olmasidir Modern birey, kendi duygusal derinligini iyilestirmek icin sürekli olarak piyasaya yönelmekte ama bu sürecte ruhsal tatminini de tüketim kültürüne teslim etmektedir. Terapi seanslari, özyardim kitaplari ve kisisel gelisim seminerleri, manevi huzurun receteleri gibi sunulsa da, insanlari daha derin bir tatminsizlik döngüsüne hapsetmekte, duygularimizi ve benlik algimizi metalastirarak…mehr

Produktbeschreibung
Bircok kültür elestirmenine göre, günümüz insaninin en büyük trajedilerinden biri, duygularin ve manevi yasamin terapi ve kisisel gelisim sanayisi tarafindan pazarlanabilir ürünler haline getirilmis olmasidir Modern birey, kendi duygusal derinligini iyilestirmek icin sürekli olarak piyasaya yönelmekte ama bu sürecte ruhsal tatminini de tüketim kültürüne teslim etmektedir. Terapi seanslari, özyardim kitaplari ve kisisel gelisim seminerleri, manevi huzurun receteleri gibi sunulsa da, insanlari daha derin bir tatminsizlik döngüsüne hapsetmekte, duygularimizi ve benlik algimizi metalastirarak insan ruhunun özünü yok etmektedir. Bir bakima modern ruhun trajedisi, kendini iyilestirmeye calisirken, giderek daha fazla yara almasidir. Taninmis kültür elestirmeni ve sosyologu Eva Illouz, Modern Ruhu Kurtarmakta bu soruna egiliyor ve modern psikolojinin duygusal hayatlarimizi, kisisel iliskilerimizi ve toplumsal kurumlarimizi nasil sekillendirdigini derinlemesine inceliyor. Terapi kültürünün varolusumuzun her yönüne nasil sizdigini, kendimizi algilayisimizi, baskalariyla etkilesimimizi ve mutlulugu arayis bicimimizi nasil dönüstürdügünü titizlikle ortaya koyuyor. ifa bulma ve sifa olma girisimlerinden cok öteye gecen terapi ve duygusal yönetim kültürünün, modern dünyada insan olmanin anlamini yeniden tanimladigini savunuyor. Kendimizi ve iliskilerimizi sürekli gelistirmemiz gerektigi fikrini ne kadar icsellestirdigimizi sorguluyor. Modern yasamin alametifarikasi haline gelmis duygu ideolojilerini ve modern dünyanin kurtaricisi muamelesi gören terapi ve kisisel gelisim sanayisini elestirel bir bakisla yeniden düsünmeye davet ediyor.