Benim hikayem böyleydi, diye düsündü Nils. Artik her seyi biliyordu, resmin tümünü görmüstü. Adim adim, sirasini bekleye bekleye buraya dek gelmisti. Dogmak, havanin, denizin, topragin, nefretin ve askin ne oldugunu ögrenecek kadar yasamak ve sonunda tesekkür ederek elveda demek. Her seye ragmen bu büyük bir hikayeydi, pek cok müsvedde ve taslaklarla dolu bir hikaye, yine de sonu olan bir hikaye, bir uyum ve kabullenme hikayesi, gecmise ve degisime dair bir hikaye. Bir hikaye basladiktan sonra kontrolden cikar. Kisiye düsen onu sonuna dek izlemektir. Esini kaybetmis ve kizlari kendi hayatlarini kurmus olan tekne kaptani Nils Vik, hayatinin son gününde, daha önce sayisiz kere yaptigi gibi sefere cikar. Ama diger seferlerden farkli olarak bu defa gercek yolculari degil, hayatinda ve hafizasinda yer etmis kisileri, coktan ölmüs yakinlarini ve tanidiklarini buyur eder teknesine. Onlarla birlikte bütün hayatini gözden gecirip gecmisiyle hesaplastigi bu son seferin dönüsü olmayacaktir. Norvecin prestijli Brage Ödülüne layik görülen bu romani edebiyatsever okurlarimiza hararetle tavsiye ediyoruz.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







