Ölmek icin iyi bir gün var midir Selma Aksoy Türköz, Ölmek Icin Iyi Bir Gün Degilde, siliklesen hayatlarin kapisini sik sik caliyor. Farkliliklari, renkli bir mozaik gibi icinde barindirma iddiasindaki toplumda, gruplar arasindaki sinirlarin belirginligi, aidiyet arayisindaki kayip karakterlerin hikayeleri yanki buluyor; arafta kalmis ruhlar, kendi iclerinde, yabancilasmis bir dünyada var olma mücadelesini sürdürüyor. Onlarin belleklerine bir diken gibi saplanan gerceklik, kirik dökük umutlarinin arasinda yeniden ve daha büyük bir gücle insa edilmeyi bekliyor. Savas, göc, afetler ve yikici toplumsal olaylar, insanligin ortak ve evrensel hikayelerinin cekirdegini olusturur. Peki ya bu büyük kirilmalarin sonrasi nasildir Bunlardan geriye kalan yasamda yabancilasma ve ötekilesme günlük hayatin en siradan aninda kücük ama keskin ciziklerle nasil hissettirir kendini Türközün öykü kahramanlarinin her an su sorulari sorduklarini duyar gibi oluruz Gercek savas hangisi, barisi kim saglayacak; kendinde kaybolmus olanin evi nerede ve varacagi yer neresi Yazar, kahramanlariyla karsi karsiya getirmekten cekinmedigi gercekligin sert yüzünü, kücük hayatlarin sessiz hikayelerinde bile kesfe aciyor. Bunu yaparken, kurguyu ve üslubu oldukca canli tutuyor; anlatiminin bir ayagi gerceklikte iken diger ayagi rüyalarla örülü büyülü-gercekci bir zeminde dolasip gidip geliyor. Tipki sunun gibi Iki kent arasindaydi; biri onu bekliyor, öteki hemen unutuyordu
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno