10,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Hayatin rutini icinde nasil da kayboluyor, insan Aceleci bir tavirla yüklendigimiz toplumsal ve bireysel roller zaman icinde mekanik bir tekrara dönüsüyor. Nihayetinde özellikle hayatla ilgili her seyin bas döndürücü bir hizla degistigi büyük kentlerde her biri ayri kivamda ve renkte yaratilmis olmalarina ragmen birbirinden ayrismayan, dolayisiyla hicbiri kendisi olmayan, yiginlar icinde kaybolmus, köreltilmis klise ruhlara tanik oluyoruz. Günbegün öznel aidiyetimizi yitirmeye belki de ruhsal duyarsizlastirilmanin verdigi görece izole güven icin riza gösteriyoruz. Tabi bu sirada hayati…mehr

Produktbeschreibung
Hayatin rutini icinde nasil da kayboluyor, insan Aceleci bir tavirla yüklendigimiz toplumsal ve bireysel roller zaman icinde mekanik bir tekrara dönüsüyor. Nihayetinde özellikle hayatla ilgili her seyin bas döndürücü bir hizla degistigi büyük kentlerde her biri ayri kivamda ve renkte yaratilmis olmalarina ragmen birbirinden ayrismayan, dolayisiyla hicbiri kendisi olmayan, yiginlar icinde kaybolmus, köreltilmis klise ruhlara tanik oluyoruz. Günbegün öznel aidiyetimizi yitirmeye belki de ruhsal duyarsizlastirilmanin verdigi görece izole güven icin riza gösteriyoruz. Tabi bu sirada hayati icsellestirerek yasayamiyoruz; bilakis sadece hizina yetisemedigimiz bir dizi olusun cogu zaman bilincsiz bir sekilde pesinden sürükleniyoruz. Iste bunaliminin bu evresinde insan, kendisinden kacmak istiyor ama öyle sehirden ya da evden kacar gibi degil, daha beter bir kacisla; bizzat kendisini görmezden gelerek ve bu derdin sirf kendini degil, tüm toplumu kusattigi bahanesine siginarak. Tekdüzelik ve tektiplilik, bir kültüre dönüsüp varolusumuzu kemiriyor; üstelik bununla semiriyor. Tek tip binalar, tek tip evler, tek tip esyalar, tek tip parklar, tek tip giyimler ve nihayet tek tip insanlar Sanki bir deli üniformasini bilincli veya bilincsiz geciriyoruz üzerimize. Iste bu kitap; Bu konudaki vebali, bütünüyle benim disimda kalan dünyaya yüklemek istemedigime dair icli bir haykirisin; hayatimizi soluklastiran tekdüzelik ve ritimsizligin vebalinden kacmak yerine, Ne oldu da bu derecede siradanlastik sorusuna önce kendimi, sonra da cigliklarima kulak kabartanlari yöneltmeyi amaclayan bir serzenisin hikayesi. Özellikle ve öncelikle de icimizde devlesen putlarimiza karsi en derinden, en icten, en samimi baskaldirinin ve özgün bir varolusun, yani kendi devingenliginde bir varolus arayisinin en erken, en samimi ve en saf ifadesi. Gerekcesi ise davamizin evvelemirde La ile baslamasi.