Vezaret kurumu, tüm siyasi tesekküller gibi Osmanli imparatorlugunun da temel yapi taslarindan biriydi ve bu mevkide bulunan vezirler de devlet mekanizmasinin basat unsurlarindan idiler. Osman Begin Sögüt subasisi ve uc beyi olarak secildigi andan itibaren, hemen yani basinda amcasi Dündar Begin etkin ve nüfuzlu bir figür olarak karsimiza cikmasi bir rastlanti degildir. Beyligin bütün önemli islerini ve kararlarini danistigi Dündar, bir bakima kendisinin vekil ve danismani, yani veziri olarak tüm gelismelerin icindeydi. Benzer sekilde cekirdek kadroda bulunan asker elitler kudretli alplar, fakihler ve ulema önderleri, asker, idari, mali, hukuki ve bürokratik yapilarin olusumunda yasamsal roller icra eden önemli kisilerdi. Böylece henüz Osman Begden itibaren, kurulus sürecindeki bütün islerin icra ve ifasinda, beylerin vekil ve danismanlari olarak vezir sifatini haiz kisiler belirgin bir bicimde ortaya cikarak, Osmanli üst yönetiminin merkezine yerlesmislerdir. Pasalar ve Padisahlar, kurulus ve yükselme dönemlerinde kritik hadiselerin cereyan ettigi II. Murad, II. Mehmed, II. Bayezid ve I. Selimin saltanat yillarinda pasa unvaniyla temayüz etmis olan Osmanli asker ve idari elitleri üzerine odaklanmaktadir. Calismanin, monografik eserlerle, ikincil kaynaklar Sözellikle vakayinameler- üzerinde sarf edilen yogun ve titiz bir mesai sonucunda hazirlandigi derhal göze carpiyor. Yazar Kasim Bolat, özellikle kronik, tarih ve biyografi cinsi kaynaklardan devsirdigi veriler isiginda, yaklasik yüz yillik bir dönemde 1421-1520 vezirlik mevkiini isgal etmis bulunan pasalari belirleyerek, bunlari kimlikleri, kökenleri, kariyerleri ve ifa ettikleri icraatlar baglaminda mercek altina almak suretiyle özgün bir yere tasimaktadir. Calismanin en dikkat cekici özelliklerinden birini, yazarin kaynaklara yaklasimini belirleyen yöntem olusturmaktadir. Asikpasazade, Mehmed Nesr, Ibn Kemal gibi bircok müverrihin sundugu verileri öncelikle tarih-tarihci-kaynak düzleminde esasli bir saglamaya tabi tutan Bolat, bu hususta büyük tarihcimiz Halil Inalcikin ortaya koydugu ikaz ve yöntemlere de sadik bir tavir takinmistir. Böylece pasalara yaklasimlari üzerinden ilgili yazarlarin zihniyet, tutum ve hisleri de bir dereceye kadar cözümlenmistir. Vezirler arasinda vuku bulan gerilim, hizip ve catismalari da ele alan yazar, Inalcik hocanin henüz 1950lerde ortaya cikardigi, üst yönetimdeki kökensel rekabet ve güc mücadelesinin imparatorlugu yer yer derin bunalimlara ve tehlikeli sonuclara sürükleyisi gercegini vurgulayarak, bu hususta oldukca dramatik tespit ve yasanmisliklar aktarmaktadir. Son olarak sunu söylemeliyim ki, yüz yillik kritik bir dönemde imparatorlugun kurumsal yapilanmasinda ve siyasi, idari ve asker faaliyetlerinde önemli hizmetlerde bulunan vezirlerin öyküsü, kesintisiz bir bicimde okuyucuyu yazarin imgeleminde vücut bulan soluksuz evrenin icerisine sürüklüyor... Doc. Dr. Ugur Altug
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







