Osmanli Devletinde, sivil halka yönelik saglik hizmetlerindeki modernlesmenin ilk girisimleri Tanzimat Dönemindedir. Garipler, kimsesizler anlamina gelen gureba teriminde karsiligini bulan Gureba Hastaneleri de bu dönemde, Osmanlinin ilk modern hastaneleri olan askeri hastanelerden sonra tesis ve insa edilmeye baslanmistir. Son dönem Osmanli mimarlik repertuarina dahil edilen gureba hastanelerinin ilk örnegi Istanbuldaki Vakif Gureba Hastanesidir. Bunu Izmirdeki hastane takip etmis; sonrasinda, özellikle Sultan II. Abdülhamid Döneminde, Osmanli cografyasinin tamaminda cok sayida gureba hastanesi insa edilmistir. Halk sagligina cagdas bir yaklasimla egilme ihtiyacinin parcasi olarak insa edilmeye baslanan bu hastanelerin insa gerekceleri arasinda salgin hastaliklar da önemli bir yer tutmustur. Bu baglamda 2020 yili baslarinda ortaya cikan ve tüm dünyada etkili olan covid 19 pandemisinin yasandigi dönemde de saglik yapilarina duyulan ihtiyac artmis; salgin-mimari iliskisi bir kez daha gündeme gelmistir. Osmanlinin kamu sagligi alanindaki modenlesme hareketlerinin somut abideleri olarak ele alinabilecek bu hastane binalarinin bir kismi günümüze gelebilmis; cogu farkli gerekcelerle ortadan kalkmistir. Insa amaclarindan insa süreclerine, konumlarina, plan ve mimari özelliklerine, birimlerine, isimlendirilmelerine kadar cok yönlü bir calismanin ürünü olan bu kitapta, bugün Türkiye sinirlari icinde kalan, günümüze ulasan ulasmayan Osmanlinin modern kamu hastaneleri olan gureba hastaneleri ele alinmistir
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno