Bilgi felsefecileri bilginin nesnel ve mutlak olup olmadigi, hakikatin veveya dogrulugun öznel ya da göreli olup olmadigi meselelerini de irdeler. Bunun yaninda, dogru önermeleri yanlis önermelerden nasil ayirt edebilecegimiz ve kesin bilgiyi elde etmenin olanakli olup olmadigi konusu da ilgilendikleri önemli bir problemlerdendir. Bununla birlikte, bilgi felsefecileri, bilginin kaynagi, bilginin degeri ve bilgi türleri konusunda da, mevcut derlemede görülecegi üzere, felsefi sorusturmalar yaparlar. Bilgi felsefesi alaninda ilk defa sistematik bir sekilde bilginin episteme ne oldugu meselesine Platonun diyaloglarinda rastlariz. Theaitetos diyalogunda Platon, bilgiyi sani, dogru sani, temellendirilmis dogru sani olarak tanimlama isine girisir. Böylece, felsefe tarihinde ilk defa bilginin ne oldugu tartismasi da baslamis olur. Bu tartisma Platondan günümüze dek önemini yitirmeden devam etmektedir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno