16,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Tarihin savassiz yillarinin savasli yillarindan cok daha az oldugu bilinir. Bu olgunun da etkisiyle siddet ve tarih hep neredeyse özdes olarak görülmüstür. Bu perspektif siddet ve tarihi bir gören geleneksel tarih anlayisina aittir. Geleneksel tarih anlayisinin hegemonik karakteri farkli perspektiflerin var olma ihtimalinin bile düsünülmesine firsat vermemistir. Herkesin bir gözlük gibi gözüne taktigi bu anlayis zamanla göze dönüsmüstür. Bu nedenle tarih demek siddetin tarihi demek olmustur. Hannah Arendt ve Walter Benjaminin paylastigi siddetsiz tarih anlayisi geleneksel tarih anlayisiyla…mehr

Produktbeschreibung
Tarihin savassiz yillarinin savasli yillarindan cok daha az oldugu bilinir. Bu olgunun da etkisiyle siddet ve tarih hep neredeyse özdes olarak görülmüstür. Bu perspektif siddet ve tarihi bir gören geleneksel tarih anlayisina aittir. Geleneksel tarih anlayisinin hegemonik karakteri farkli perspektiflerin var olma ihtimalinin bile düsünülmesine firsat vermemistir. Herkesin bir gözlük gibi gözüne taktigi bu anlayis zamanla göze dönüsmüstür. Bu nedenle tarih demek siddetin tarihi demek olmustur. Hannah Arendt ve Walter Benjaminin paylastigi siddetsiz tarih anlayisi geleneksel tarih anlayisiyla taban tabana zit, bu anlayisi ters yüz eden bir anlayistir. Onlara göre siddet tarihi tahrif eder. Tarih siddet degil siddetsizlik kosuluyla belirebilir. Arendt ve Benjamin gelistirdikleri bu yaklasimla düzene nüfuz ederek kendini görünmez kilan siddeti, cözümleyici bir yöntemle acik etmistir. Iki düsünür düzenin, acik ettikleri siddetten arindirilmasinin tarih, siyaset ve hukukun siddetten arindirilmasiyla gerceklesebilecegini ileri sürer. Sibel Kiraz bu kitapta Arendt ve Benjaminin siddet elestirilerini ve siddetsiz tarih anlayislarini karsilastirmali bir bicimde ele alarak tartisiyor. Böylece siddet fenomeninin cözümlenmesine bir katki saglamayi ve siddetsizligin olanagina bir isik tutmayi amaclayan yazar, siddetten arindirilmis bir siyasetin, özgürlügün, demokrasinin ve hukukun adalete yaklasmasinin olanaginin bu tartismada yattigini göstermeye calisiyor.