S Bütün insanlar av kokusu almis akbabalar gibi evlerinin damindan, kadinlar ve cocuklar kapi önlerinden ve pencerelerden; görülmemis bir heybet ve agir adimlarla köyü terk eden Meryem geline bakarak; siritarak, dedikodu ediyorlardi. Önlerinden gecen basi dik, gururlu kadin; gördükleri, duyduklari hicbir seye benzemiyordu. O an insanlik cehalete, cehalet hoyratliga, hoyratlik utanmazliga, utanmazlik igrenclige dönüsüyordu. Herkes; kirmizi günes altinda gözleri kör eden insafsizligin, dogruyu bükmüs yalanin ve kutsanmis lincin yardimiyla; köseye sikistirilmis masumiyetin sürüyü terk edisini izliyordu. Meryem, yüregindeki gerilmis tellerin üstünde yürüyordu adeta. Sanki ölmüs de hala her seyin farkindaymis gibi; bulanik nehrin üstündeki köprüyü, katledilmis masum birinin sirat köprüsünden gecme ani gibi, asagidan akan bulanik sular, cehennem alevine dönüserek köprünün tahtalarina dil uzatiyordu
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno