Kapitalizm, yalnizca emegin sömürülmesi üzerine bina edilmemistir; emegin niteligini degistirmis, onu kendisine tabi kilmis, bu tabiyet iliskisini hoyrat bir bicimde sürekli yeniden bicimlendirmistir de. Sadece kadin emeginin degil, doganin da erkek bir akil tarafindan dönüstürülmesiyle belirlenmis bir bicimlenistir bu. Kuskusuz kadin emeginin sömürüsü, kapitalist iliski agi icerisinde, salt emek sömürüsünden fazlasini ihtiva eder. Oysa, cinsiyet politikalariyla icli disli olan, patriyarkanin bencil yüzünü bagrina basan ekonomi politik icin ortada yadsinacak bir durum yoktur elbette. Bu nedenle, metropollerden Ücüncü Dünyaya, bicim ve icerik degistirerek, kadinlarin direnc mekanizmalarini kesfedip bunlara karsi tedbirlerini de alarak yayilan kapitalist mübadele iliskileri icinde, kadin emegi yeniden ele alinmak zorundadir. Son Sömürge Kadinlar, hem kapitalist zihniyet dünyasinin beklenti ve düzenlemeleriyle hem de bu iktisadi sistemin erkek akil tarafindan nasil dogallastirildigi ile ilgili zengin bir tartisma sunuyor. Alanindaki önemli kaynaklar arasinda sayilan bu kitap, dünyanin metropollerinden Ücüncü Dünyaya uzanan aktarimlari, benzer cinsiyet politikalarinin hangi iktisadi rasyonellerle bütünlestigini gözler önüne seriyor. Ancak burada, yalnizca magdurlarin hikayesi üzerine kurulmus bir agit degil, kadinlarin kadinlar aleyhindeki politikalara karsi nasil direndiklerinin, nasil yeni mücadele araclari kesfettiklerinin öyküsü de var. Son Sömürge Kadinlar, kapitalizmin proletaryayi nasil yeni bir kimlige dönüstürdügünün de carpici bir betimlemesini sunuyor; Ücüncü Dünya kadinlarinin yalnizca dünya ekonomisine entegre edilmis pasif magdurlardan ibaret olmadigini, ayni zamanda direnisin gayet yaratici bicimlerini nasil gelistirdigini de gösteriyor.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







