10,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Bir Ramazan günü, tebdil kiyafet sokaga cikan Sultan II. Mahmut Bayezid Camiine geldi. Yaninda sadece sekreteri Said Efendi vardi. Camide bir müddet kalarak namazlarini kildilar, vaaz dinlediler. Sonra da cami icindeki bir mahfilde elbiselerini degistirerek Padisah kiyafetini giydi. Camiden ciktiktan sonra bir kösede bekleyen seyisini cagirdi ve atina bindi. Padisah atina binip hareket edince, karsidan bir neferin, elinde bir tepsi, üstünde iki kapakli sahan ile karsidan gelmekte oldugunu gördü. Biraz sonra nefer basini kaldirinca, tam önünde Padisahi gördü. Tepsiyi yere birakamadi, padisahi…mehr

Produktbeschreibung
Bir Ramazan günü, tebdil kiyafet sokaga cikan Sultan II. Mahmut Bayezid Camiine geldi. Yaninda sadece sekreteri Said Efendi vardi. Camide bir müddet kalarak namazlarini kildilar, vaaz dinlediler. Sonra da cami icindeki bir mahfilde elbiselerini degistirerek Padisah kiyafetini giydi. Camiden ciktiktan sonra bir kösede bekleyen seyisini cagirdi ve atina bindi. Padisah atina binip hareket edince, karsidan bir neferin, elinde bir tepsi, üstünde iki kapakli sahan ile karsidan gelmekte oldugunu gördü. Biraz sonra nefer basini kaldirinca, tam önünde Padisahi gördü. Tepsiyi yere birakamadi, padisahi da selamlayamadi. Sasirip kalmisti. Durumu gören II. Mahmut, askere takildi Evlat nedir bu hal Ikindi vaktinde, Ramazan gününde, sokak ortasinda yemek mi yiyeceksin Ayip ve günah degil mi dedi. Asker mosmor olmustu. Vaziyet cok müsküldü. Kekeleyerek Devletlim, bunu karakol zabitime iftarlik götürü yordum. Evinden hazirlamislar, onu alip gelmemi söyledi diyebildi. Mahmut Han gülerek Ya öyle mi Düs önüme bakalim da gidelim dedi. Asker ön de, Padisah arkada ve at üzerinde giderken, zavalli askerin de ayaklari dolasiyordu. Karakol un önüne gelince, oradaki zabit kendi askeri önde, padisahi arkada görünce ne yapacagini sasirdi. Zorla cikip karsiladi. Padisah zabite Zabit efendi, neden bu kadar sasiriyorsun Sen bizi iftara davet etmedin mi Diyerek saka yapti. Hatta yanindaki Said efendiye dönerek; Öyle degil mi Said diyerek ona da onaylatti. Iftar vakti de iyice yaklasmisti. Bir müddet orada oturup, vakit gelince Padisah, Said efendi, zabit ve nefer karakolda birlikte aksam namazini kildilar. Sonra da Mahmut Han Haydi sofrayi kurun bakalim dedi. Herkeste bir saskinlik vardi. O yemekle topluca iftari yaptilar. Padisah sofradan kalkarken, Said efendi, zabite ve nefere ayri, ayri Padisahin iyi bir hediyesini ellerine sikistiriverdi. Bu hediye, her birine birer yuva kuracak kadar altindi.