Bu calismada, tufandan önceki toplumsal yapi, tufanin cereyani ve tufanin bölgesel bir karakter tasiyip tasimadigi, zamani ve yeri gibi hususlar; kutsal kitaplar basta olmak üzere arkeolojik, jeolojik, edebi ve tarihi kaynaklar isiginda degerlendirilerek, bazi sonuclara ulasilmaya calisilmaktadir. Buna göre, modern bilimin imkanlari dahilinde ortaya cikan fikir birligine göre, dünya genelinde gerceklesen evrensel bir tufanin izine rastlanmamistir. Dolayisiyla bütün dünyanin tufan sonucu ortaya cikan bir su kütlesiyle kaplandigi fikri, tarihsel kaynaklarla ve modern bilimsel akil yürütmeyle örtüsmemektedir. Bu anlamda, yaygin bir bicimde Nuh Tufani adiyla bilinen Tufan Olayinin, bütün dünyayi kapsadigini ortaya atanlarin dayandigi belgeler, cogunlukla Babil dönemine ait bibliyografik eserlerdir. Günümüze kadar yapilan arkeolojik ve tarihsel calismalarin sonucunda, kökenleri Babil dönemine uzanan cesitli kültürlere ait tufan anlatilarinin, destansal ve mitolojik unsurlarin etkisinden bir ölcüde kurtularak daha somut temeller üzerine oturmasi ve daha anlasilir hale gelmesi saglanmistir. Sunu da belirtmek gerekir ki Tufan Olayinin gerceklestigi dönemde vuku bulan insan, din ve toplum iliskisi, Tufanin nerede nasil ve ne zaman gerceklesmis oldugundan daha az önemli degildir. Bu anlamda kutsal kitaplarda gecen Tufan anlatimlarinin tarihsel temellerinin yaninda, bu anlatimlarin sembolizmi veya anlamlariyla hemhal olmak, evrensel bir tufanin degil, ancak evrensel bazi psikolojik ve sosyolojik gercekleri ifade eden iman hakikatlerinin anlamli bir ifadesi olarak karsimiza cikmaktadir. Bu bakimdan degerlendirildiginde, özellikle Tufan Olayini birey, toplum ve din iliskisi baglaminda ele alan Kuran-i Kerimde, olayin psikolojik ve sosyolojik yönü üzerinde ayrintili bir bicimde durulmaktadir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno