16,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
8 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Türkiyenin cumhuriyet düzeni, kuruldugu 1923 yilindan bu yana pek degismemis gibi görünse de Atatürkün 1920ler ve 1930lardaki modernlesmeci diktatörlügünden 20. yüzyilin ikinci yarisindaki kentlere kitlesel göc ve askeri darbelere ve 2010lardaki Recep Tayyip Erdoganin secim otokrasisine kadar dramatik dönüsümler yasamistir. Bu kitap, Türkiyenin 19. yüzyilin sonundan 21. yüzyilin basina kadarki siyasi kültürünün ve toplumsal degisiminin, basta Aleviler ve Kürtler olmak üzere cesitli topluluklarin ve etnik gruplarin tecrübelerini de göz önünde bulundurarak, kendine özgü bir güven ve cekisme ile…mehr

Produktbeschreibung
Türkiyenin cumhuriyet düzeni, kuruldugu 1923 yilindan bu yana pek degismemis gibi görünse de Atatürkün 1920ler ve 1930lardaki modernlesmeci diktatörlügünden 20. yüzyilin ikinci yarisindaki kentlere kitlesel göc ve askeri darbelere ve 2010lardaki Recep Tayyip Erdoganin secim otokrasisine kadar dramatik dönüsümler yasamistir. Bu kitap, Türkiyenin 19. yüzyilin sonundan 21. yüzyilin basina kadarki siyasi kültürünün ve toplumsal degisiminin, basta Aleviler ve Kürtler olmak üzere cesitli topluluklarin ve etnik gruplarin tecrübelerini de göz önünde bulundurarak, kendine özgü bir güven ve cekisme ile zafer ve hüsran arasindaki sürekli gelgitlerini tarihsel perspektiften anlama cabasinin bir sonucudur. Maurus Reinkowskinin bu calismasi, kirk yila yayilmis farkli dönemlerdeki arastirmalarin, Ortadogu dillerine nüfuzun, titiz gözlemlerin ve Türkiye toplumuyla olan yogun temasinin neticesinde ortaya cikmistir. Sonucta, entelektüel acidan analizler ve ayrintilarla dolu ve Türkiyenin cografyasina, devlet yapisina ve toplumuna dair yeni bir yaklasim getiren ustaca yazilmis bir eserle tanisacaksiniz. Zengin bir bibliyografyaya dayanan bu kitap, günümüz devlet ideolojisinin olusumunun gec Osmanli ve erken Cumhuriyet döneminin temelleri üzerine ne kadar saglam bir sekilde insa edildigini okuyucuya etkili ama ayni zamanda sürekli huzursuz edici bir sekilde hatirlatmaktadir. Ayrica, bu kitapta Türkiyenin Osmanli sonrasinda kurulan ülkelerle iliskilerinin ötesinde küresel perspektiften öz ama yetkin bir anlatimini da bulacaksiniz. Arastirmacilar, ögrenciler ve genel okuyucu tarafindan kuskusuz büyük ilgi görecek olan bu eseri icin Reinkowski büyük bir övgüyü hak ediyor. Metin Atmaca