Ucu Ucuna Yasam, bir 12 Eylül romanidir; Dursun Akcam, yalin ve canli bir anlatimla Federal Almanyadaki siyas göcmenlerin iliskilerini ve eylemlerini, dünya sosyalist hareketinin icine düstügü bunalim ile birlikte ele alir. Yurtdisina cikmak zorunda kalan bir aydinin ic catismasini, sürgündeki yalnizligini ve yabancilasmasini, ülkede kalan yakinlarinin fasizm kosullarindaki güc durumunu okuruz. Öte yandan, tüm güclüklerin yani sira dayanma gücü veren bir ask öyküsü de romanin eksentemasidir. Tek sözcük Sevgi ile sesleniyorum sana. Pekistirme sifatlari ciliz kalir bendeki sevgi yaninda, Sevginin sevgisi uzun. Isin oyani, sonraya kalsin Ben burada yalniz sevgi ve sevda üstünde dolasmak istiyorum. Bir yaban ülkede beni sevgiye, sevdaya götüren etkenler var dogal ki. Icinde yasadigimiz cagdas uygarlik, bir yaniyla kuru, corak ve kati bir acimasizlik icinde. Sözde insan icin yaratilmis bu uygarlik, insani insan eden kimi degerleri de gözünü kirpmadan ögütmektedir. ... Sevgi ve Sevda iki yakin dost ama birini öbüründen ayri tutmak gerekir. Sevgi bir nehirse, durgun akar, sulari dupduru; bir meltemse, usuldan oksar insanlari deniz kiyisinda. Sevda, sevginin tutkuya dönüsmüs bicimidir. Coskun akar, yagar, eser tozar. Cati ucurur, kök söker Sevdanin gözü dumanlidir. Nereye konacagi, kimin yakasina yapisacagi belli olmaz. Yasli, genc, evli, bekar dinlemez. Sevda anarsisttir, terör, estirir. Bazen acan bir cicektir, yapraklarini kiragilar yakar. Bazen bir günestir, evreni kucaklar. Sevda yerine göre yaz yagmurudur bozkirda yanik topragi sulayan, bitkilere can veren...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







