Daniel Mendelsohn, Üc Halkada Odesa, Telemak, Mimesis ve Satürnün Halkalari gibi edebiyat tarihinin abidelesmis metinlerinin, yazarlari ve yazilis sürecleri arasindaki gizemli baglari gün yüzüne cikariyor. Labirent gibi ic ice gecmis anlati katmanlarini tarih, mitoloji, mimari, din, ani, biyografi, edebiyat ve elestiriyle zenginlestirerek tür ayrimina meydan okuyor. Bugünü anlamamiz icin yolumuzun gecmisin hikayelerinden gecmesi gerektigini söyleyen Mendelsohn, kendi basyapitlarini yaratmak adina klasiklere yönelen üc sürgün yazarin, Fénélon, Auerbach ve Sebaldin hikayelerini bir araya getiriyor. Aci dolu yazma serüvenleri ve sanatsal krizleriyle ayni halkada bulusan yazarlar, uzun bir yolculugun ardindan bilinmeyen bir sehre varan gezginlere dönüsüyor. Her biri Odysseus gibi Ithakasina varmak istiyor. Mendelsohn, kendi iki kitabinin yazilis sürecini; Homerin Odesasi, Fenelonun Odesanin bosluklarini dolduran Telemaki ve Auerbachin Istanbulun mavi sularina bakarak yazdigi Mimesisi ile harmanliyor. Bir esine ancak Proust, Eco, Calvino gibi usta yazarlarda rastlayabilecegimiz maharetli kurgusuyla Üc Halka; hafiza, aile, göc, din ve binlerce yillik edebiyat tarihinden uzanan bakisiyla dünya edebiyatinin sinirlarinin nasil ic ice gectigini gözler önüne seriyor. Mendelsohnun benzersiz eseri; bir agit, ani, tefsir ve rapsodi.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno