Anadolu kökenli göcmen bir anne-babanin cocugu olarak Marsilyada dünyaya gelen Jean Kéhayan, kendi ailesinin yasam tecrübesinden yola cikarak, göcmenlik, yersiz yurtsuzluk, aidiyet, kimlik gibi meselelere dair sorular soruyor bu otobiyografik romanda. Her ikisi de 1915 Tehciri sirasinda ailelerini kaybetmis olan anne Güldene ve Baba Setraki Fransada bulusturan, eger kosullar farkli olsaydi Anadoluda bir coban olarak yasayabilecek yazarimizi da Fransada bir gazeteci yapan, hikmetinden sual olunmaz o alin yazisi, romanin belki de en önemli karakteri olarak cikiyor okurun karsisina. Yazari temsil eden Varujan karakteri sayfalar boyunca hep Don Kisot misali kaderin üzerinde yürüyor; Fransayi, Marsilyayi, Anadoluyu, Istanbulu, Türkiyeyi, Ermenistani, Erivani, hep kendi evi olan, ama kendini bir türlü tam olarak ait hissedemedigi toprak parcalari olarak betimliyor. Varujanin dünyasina hakim olan bu konar göcer ruh hali, modern bireyin sartlandirilmis oldugu pek cok degere, pek cok kliseye soran gözlerle bakmaya tesvik ediyor bizleri, gercek özgürlügün belki de ancak bu yolla ele gecirilebilecegini icimizde derinden derinden duyumsatarak...
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







