Bir Baris vardi yillar önce. Sonra kücük bir kiz cocuguyla tanisti. Süt disleri dökülmüs, saclari iki tane toplanmis, yaramaz bir kiz cocugu. Daha ilk gördügü anda onu korumaya yemin etti. Dokuz yasinda olmasina ragmen o kücük kiz cocuguyla ömrünü paylasacagina emindi. O günden sonra Baris bir olmadi hic. Herkes Baris deyince Elifi de bildi. Elif mutlu olunca Baris gülümsedi, Elif üzülünce Baris agladi, Elif aglayinca Baris yandi... Ama yillar sonra Elif gitti. Baris onu kendine es, gönlüne günes yapmisken kacip gitti. Baris yillarca mecnun gibi sevdigini aradi. Sag mi Öldü mü diye düsünmekten cildirmak üzereydi. Sonra yillar gecti. Baris onun acisini da sevdi, yoklugunu da. Gönlündeki hisleri o gittigi gün kilitledi. O yoksa sevinmek, o yoksa gülmek yoktu. Onun yoklugunda baska bir sey hissetmek sevdasina hakaret etmekti. Baris bes yil boyunca sadece Elifi hissetti. Evinden yüzlerce kilometre uzakta bacaklarina sarilip Baba. diyen cocukla göz göze geldi. Cocugu koltuk altlarindan tutarak havaya kaldirdi. Gördügü minik yüz derinden sarsilmasina neden olmustu. Bu kücük cocuk kendisine öyle benziyordu ki. Yesil gözleri, kücük burnu, kalin dudaklariyla kendi cocukluguna bakiyordu sanki.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno