Sultan Abdulazizin intiharinin üzerinden bes sene gectigi halde kimsenin dillendirmedigi bu hadisenin, intihar olmayip, öldürme oldugu yolunda Sultan Abdülhamid, aldigi ihbar üzerine, yapilan inceleme, tahkikat ve sorgulama sonucunda 1881 yili Mayis-Haziran aylarindaki sorgulamalari Yildiz Sarayinda hem de bizzat sorgulamalarda da hazir bulunarak yapar. II. Abdülhamid davaci oldugu bir olayi kendi sarayinda sorgulayip yine kendi sarayinda mahkeme eder. Iste bu mahkeme Yildiz Mahkemesi olarak bilinir. Bu mahkeme sonucunda 9 kisi idam ve 2 kisi 10ar sene hapse mahkm edilir. Idamlar daha sonra müebbede cevrilir ve bu 11 kisi Taif Kalesine sürgün edilir. 23 Temmuz 1908de Mesrutiyetin ilanindan sonra cikan genel aftan yararlanarak Istanbula gelen Fahri Bey kendisi gibi yurtdisinda yasamini sürdürmüs, Jön Türklerle birlikte bulunmus Midhat Pasanin oglu Ali Haydar Midhat da Istanbula gelmistir. Fahri Bey, Ben bir dava acmak niyetindeyim. Abdülazizin öldürülmedigini, intihar etmis oldugunu ispat edecegim. Yildiz Mahkemesi tarafindan verilen hükm-ü batili iptal ettirerek, Midhat Pasa ile arkadaslarinin beraatini talep edecegim der. Bu fikir ortaya atilir atilmaz, basta Yusuf Izzeddin olmak üzere, hanedan-i saltanat derhal ayaklanir. Is saltanat hukukuna dokunuyor. Hanedana hürmet kalmiyor diye V. Sultan Mehmed izaca baslanarak, dava tasavvurunun önüne gecilmeye calisilir. Bu yüzden tazyik karsisinda kalan Dahiliye Naziri Talat Bey ve hükümet, davanin görülmesine mani olacak vaziyet alarak, mesele o zaman adliye naziri olan Necmeddin Molla Beye havale edilir. Muhtemelen bu görüsmeler, elinizdeki Iade-i Muhakeme Layihasinin hazirlanip avukat Hrisantos Tomaidis tarafindan imzalandiginin duyulmasindan sonra olmalidir. Bilinen o ki bu layiha, kagit üzerinde kalmis ve Iade-i Mahkeme acilmamistir. Elinizdeki Midhat Pasa ve Rüfekasinin Mahkemesi Hakkinda Esbab-i Mcibeyi Havi Iade-i Muhakeme Layihasi Dersaadet-Hilal Matbaasi 1326 1910da basilmis ise de günümüz harfleriyle basilmamistir. Bu muhtesem layihanin unutulup gitmesine gönlüm razi olmadi. Elinizdeki, hem sadelestirilmis hem de motamot transkripsini yapilmis olarak Latin harfleriyle Türk okuyucusunun ve arastirmacilarinin istifadesine sunulmus olan bu eser, en az Fahri Beyin hatirati kadar degerlidir. Bu nedenle kaynak addedilmeye haizdir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno







