Ülkemizdeki Türkcülük akiminin önde gelen temsilcilerinden biri olan Ziya Gökalp, Osmanli Devletinin parcalanma sürecinde Osmanli kavraminin bir millete ad olamayacagi düsüncesinden yola cikarak, arkadaslariyla birlikte bir mill kimlik arayisina girdi ve bu kimligin Türklük oldugunu fark etti. Bu düsüncesinin temelinde, Türk milletinin asirlar öncesinden getirdigi kendine özgü ahlak ve kültürel degerlerini yeniden canlandirma düsüncesi bulunmaktaydi. Iyi bir egitim aldigi icin milletimizin bu degerlerini Batinin bazi degerleriyle kaynastirarak bir senteze ulasmayi bir gaye olarak görmekteydi. Bununla birlikte asil ilhamini Türklük ve Islam inancindan almaktaydi. Türklesmek, Islamlasmak, Muasirlasmak basligiyla yayinladigi kitabi, bu sentezin bir yansimasi olarak degerlendirilmelidir. O, bu anlayisa ulasirken Türk tarihinin kronolojik gelisimine dikkat etmis ve Islam öncesi Türk toplum hayatinin inanc, töre ve ahlak yapisini inceleyerek destan tarzi siirler yazmistir. Bu düsünceden yola cikarak o dönem Azerbaycan ve Orta Asya Türkleri arasinda yayginlasmakta olan Turancilik fikrini benimsemis ve bu anlamda eserler kaleme almistir. O siralarda yine Osmanli Devleti sinirlari icerisinde gelisme gösteren Islamcilik akimina karsi da Türklügün Islam inanciyla örtüstügünü ve ayrica bir Islamcilik anlayisini savunmaya gerek olmadigini anlatmis, nihayetinde Bati dünyasindaki gelismelerin de göz ardi edilmemesi düsüncesini de ekleyerek yukaridaki satirlarda da belirtildigi üzere bir Türk-Islam-Bati sentezi olusturmayi amaclamistir.
Bitte wählen Sie Ihr Anliegen aus.
Rechnungen
Retourenschein anfordern
Bestellstatus
Storno