Her kitap bizleri yazarinin sirli ufkuna götürür, o ufukta dolastirir. Sik sik ötelere seyahat etmeyen, heybesini sirlarla dolduramaz.
Sair, genelden özeli yakalayabilen, ruhunu her an düsünce ve duygularla besleyen; rüseym halinde ruhundan nebean eden filizlerle her an yeni sentezlere, analizlere ulasan nadide bir fitrattir.
O, gecenin karanliginda aydinligin isiltilarini hisseder.
O, kalabaliklar arasindayken bile ufuklar ötesi yolculuklara çikar.
Bir ari gibi dolastigi her çiçekten alinmasi gerekeni alir, kelimelerini fikriyle harman eder. Bilgi, onun dimaginda marifete dönüsür ve petegini saf bir balla donatir.
Samimiyet ve tevazu içinde, her seyi Hak'tan bilen ve kendisini sadece bir tablaci olarak gören bu fikir isçileri, ruhlarinin ilhamlarini, ötelerin mesajlarini günlerce, aylarca hazmettikten sonra okuyucularla paylasmaktan derin keyif alan mümtaz bir sahsiyettir.
Onlarda zihin çok cevvaldir. Her sey duragan gibi görünse de perdenin arkasini görebilme, hikmetle bakabilme kabiliyetine mazhardirlar. Bu özelliklerinden dolayi onlar duygu transferinde önemli rol alirlar.
Çogu zaman dalgin ve durgun görünürler. Ancak iç dünyalarina vakif olsaniz, orada degirmen taslarinin nasil döndügüne sahit olursunuz.
Sair, siiri kendi iç dünyasinda, yakin çevresinde ve toplumda gördügü arizalari tamir etmek için kullanir.
O hâzik bir hekim gibi ince, kibar ve nazik ifadelerle bir tamir ameliyesi gerçeklestirir.
Bu tamiri yapan fikir ustasi, sözlerini incitmeden söyleyebilen bir gönül insanidir.
Yerde yürürken kanatlariyla göklerde süzülen bir kartal gibidir.
Enginliklerde ufuklari kovalarken, yerdekileri ihmal etmez; onlarin da ruh dünyalarina ötelerden tohumlar ekmeye gayret eder.
O, fert planindan toplumsal olaylara kadar her meseleyi gergef gibi ince ince isler. Kâinat kitabini satir satir okur. Okudukça zenginlesen kalp vadilerinde yeseren tomurcuklarla etrafa itir kokular salar.
O yüklendigi misyon geregi maziden âtiye giden yolda köprülük vazifesi görür.
Nihayet o kalpleri birbirine baglayan ve ruhlarin sevgi potasinda erimesini arzulayan bir kahramandir.
Ibrahim Kuzi, yillardir siirlerini takip ettigim, yer yer seslendirdigim müstesna bir isimdir.
O sair kavraminin içini dolduran, tevazuda derinlesen, kalemini insanligin saadeti için oynatan ve kalemine her an bayramlar yasatan bir sairdir.
Umarim ve dilerim bu güzel siirler kanatlanir; sözden sese, sesten musikiye dönüsür ve nice gönüllerde yankilanir.
Dünyanin bütün kitalarinda sevgiyle dolasir, ugradigi her yerde çiçeklerin açmasina, kelebeklerin bulusmasina, bülbüllerin sakimasina vesile olur,
"Kalem feryad eder aglar mürekkep;
Beni cahil eline verme Ya Rab" diye...
Ben korkarim simdi, kalem elimdeyken hüzünlenecek diye.
Söz, sanatkârindir.
Mehmet Yildiz
Dieser Download kann aus rechtlichen Gründen nur mit Rechnungsadresse in A, B, CY, CZ, D, DK, EW, E, FIN, F, GR, H, IRL, I, LT, L, LR, M, NL, PL, P, R, S, SLO, SK ausgeliefert werden.